DYY Soruları

Türkiye'de doğrudan yabancı yatırımlar için yasal veya pratik bir kısıtlama bulunmamaktadır. Özellikle, 2003 yılında Doğrudan Yabancı Yatırımlar Kanunu’nun kabul edilmesiyle birlikte, yabancı yatırımlar ülkenin makro-ekonomik programının ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir. DYY Kanunu, bürokrasiyi azaltarak, yabancı yatırımcıların Türkiye pazarına daha kolay erişmelerini sağlamakta ve eşit muamele ilkesini getirerek yabancı yatırımcıların Türk vatandaşlarıyla aynı haklara sahip olmalarını sağlamaktadır. Kanun yürürlüğe girdiğinden bu yana, Türkiye’ye gelen doğrudan yabancı yatırımlar önemli ölçüde artmıştır ve ülkenin bu alanda uyguladığı proaktif politikalar uygulamaya devam etmektedir.

Yabancılar tarafından tescil edilen en yaygın şirket türleri anonim şirketler, limited şirketler, kooperatif şirketleri, temsilcilikler ve şubelerdir.

Doğrudan Yabancı Yatırımlar Kanunu eşit muamele ilkesine dayanmaktadır. Bu ilke sayesinde, yabancılar sınırlı sektörler dışında Türk vatandaşları ile aynı hak ve yükümlülüklere sahip olmaktadır. Bununla birlikte, Türk Ticaret Kanunu'nun 40. Maddesi, bir teşebbüsün merkezinin yurt dışında olması durumunda, şirketin Türkiye'den yetkili bir ticaret temsilcisini atamasını zorunlu kılmaktadır.

Türkiye, ara malı ithalatında bağımlılığı azaltma ve teknoloji transferini sağlayacak potansiyeli olan yatırımları teşvik etmek için özel olarak tasarlanmış kapsamlı bir yatırım teşvik programı (genel yatırım teşvikleri, bölgesel yatırım teşvikleri, büyük ölçekli yatırım teşvikleri, stratejik yatırım teşvikleri, istihdam teşvikleri, AR-GE desteği vb.) sunmaktadır.

Yabancı şirketler yerli şirketlerle aynı hak ve yükümlülüklere sahip olduğu için, Türkiye'nin vergi rejimi ulusal ve uluslararası şirketler arasında bir fark gözetmemektedir.

2012/3305 sayılı Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Karar’a göre, yatırımınız için yatırım teşvik belgesi aldığınız takdirde, yatırım teşvik belgesinde belirtilen makine ve ekipmanlar için gümrük vergilerinden muaf olmaktasınız.

İş Kanununun 71'inci maddesine göre, Türkiye’de 15 yaşın altındaki işçilerin çalıştırılması yasaktır. 15 ve 18 yaşları arasındakiler, “genç işçi” olarak kabul edilir ve genç işçilerle ilgili çalışma saatleri gibi belirli konuları düzenleyen özel şartlar vardır. 18 yaşından sonra ise İş Kanunu'nun genel şartları tüm çalışanlar için geçerlidir.

İş Kanununa İlişkin Çalışma Süreleri Yönetmeliği uyarınca, normal çalışma süresi haftada en fazla 45 saattir. Prensip olarak, bu 45 saatlik süre çalışma günlerine eşit şekilde dağıtılır. Ancak, İş Kanununa uygun olarak işveren tarafından çalışma süresi yasal sınırlar dâhilinde düzenlenebilir. Fakat, günlük çalışma süresi hiçbir durumda 11 saati geçemez.

Türkiye'de Net Asgari Ücret 262,38 ABD Doları, Brüt Asgari Ücret ise 483,63 ABD Dolarıdır. Vergi ve sigorta ödemelerinden sonra, bir işçinin işverene toplam maliyeti 483.63 ABD Doları'dır. (Haziran 2019 verilerine dayanarak 1 ABD Doları = 5,29 TL olarak alınmıştır.)

Tüm çalışanlar sigortalı çalışmak zorundadır. Sosyal sigorta, iş kazaları ve meslek hastalıkları, hastalık, annelik, engellilik, yaşlılık ve ölüm olaylarını kapsar.

Türkiye'de yerleşik bir şirketin sermayesinin belirli bir kısmını elinde bulunduran yabancı yatırımcılar/hissedarlar temettülerini banka aracılığı ile herhangi bir kısıtlama olmaksızın alabilirler. Yabancı yatırımcı firmanın talebi üzerine söz konusu tekliflerin devri yapılır ve Teşvik Uygulama ve Yabancı Yatırım Genel Müdürlüğü işlemin detayları hakkında bilgilendirilir.

DYY Kanununun 3. maddesinde, yabancı yatırımcıların net karı, temettü, bir yatırımın tamamının veya bir kısmının satışından veya tasfiyesinden elde edilen gelirleri, tazminat ödemelerini, lisans, yönetim ve benzeri sözleşmelerden doğan tutarları ve bankalar veya özel finans kurumları aracılığıyla dış kredilerden kaynaklanan geri ödemeler ve faiz ödemelerini serbestçe transfer edebileceğini belirtilmiştir.

Kâr dağıtımından sonra, hissedarlar net kazançlarının % 15-35'ini gelir vergisi olarak ödemekle yükümlüdür.